Kuddusi Okkır’ın cesedini tahliye edenler, siroza yakalanan Ayşe Asuman Özdemir’in tedavi sürecinde zorluk çıkarıyor.
GÖz göre göre kaybedilen Kuddusi Okkır’ın ardından Ergenekon soruşturması, yeni bir kurban almak üzere... Aylardır tutuklu olan Ayşe Asuman Özdemir’e acil karaciğer nakli gerekiyor.
EŞİ Özcan Özdemir, eşinin rahatsızlığı nedeniyle tutuksuz yargılanmasını isteyerek, “Şu ana kadar 8 dilekçe verdim, cevap bile alamadım. Tedavisi için çıkarılan engelleri aşamıyorum” diyor.
Ayakta bile duramıyor ama kaçabilir!
Aylar önce sağlam tutuklanan Ayşe Asuman Özdemir, şimdi sirozla
boğuşuyor. Özdemir’in tedavisi ise yasal prosedürü aşamıyor!
Ayşe’yi öldürmeyin
Asuman Özdemir’in eşi Özcan Özdemir: “Tahliye
edilmesi ve karaciğer nakledilmesi gerekiyor”
Haber: Fatih ERBOZ
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Ayşe Asuman Özdemir’in eşi Özcan Özdemir, eşinin rahatsızlığı nedeniyle tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi. Asuman Özdemir’in hastalığının gün geçtikçe ilerlediğini ve “karaciğer nakli” nin zorunluluk haline geldiğini belirten Özcan Özdemir, tutukluluk süresince devletin hiçbir makamından destek görmediklerini de ifade etti. Eşinin, iddianamesi henüz açıklanmayan Ergenekon soruşturması nedeniyle tutuklandığını hatırlatan Özcan Özdemir, Ayşe Asuman Özdemir’in tutuksuz yargılanabilmesi için şu ana kadar yaklaşık sekiz dilekçe verdiklerini ancak hiçbir cevap alamadıklarını belirterek“ Bu konuda nöbetçi mahkemeye başvuruyoruz ama ret cevabı geliyor.
Karnında 35 kilo su birikti
Eşimin sağlığı yıl sonunda bozulmaya başladı. İlettiğimiz dilekçelerden hiçbir sonuç alamadık ve hastalık çok ilerledi. Asuman’ın karnında 35 kiloya yakın su birikmeye başladı. Cezaevi şartlarında kendi sağlığına dikkat etmesi mümkün değil. Doktora götürmeye kalktığımızda ise karşımıza cezaevi protokolü çıkıyor “ şeklinde konuştu. Eşinin daha önce de defalarca acil servise kaldırıldığını anlatan Özcan Özdemir, ” Bu şartlar içerisinde eşimin sağlık sorununu ancak biz çözebiliriz. Hastaneler, cezaevinde yatanları genellikle kabul etmek istemiyor. Yanlarında Jandarmalar ve astsubaylar olduğu için sadece kan alıp geri gönderiyorlar “ dedi.Asuman Özdemir’e, karaciğer nakli gerektiğini, bu konuda Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden de rapor alındığını söyleyen Özcan Özdemir şunları kaydetti: ” Raporlar var ama cezaevi şartlarında bunu yapabilmek mümkün değil. Karaciğer naklinin gerçekleşebilmesi için öncelikle doku testlerinin yapılması gerekiyor. Asuman Özdemir’in cezaevinden çıktıktan sonra direkt olarak hastaneye gitmesi gerekiyor. Karaciğer bulmamız gerekiyor, doku testlerini ve kan testlerini şu şartlarda nasıl yapabiliriz, bunu düşünüyoruz.”
Özdemir tedavi için nakledildi
“Ergenekon Soruşturması” kapsamında tutuklanan ve epilepsi ile siroz rahatsızlığı olduğu belirtilen Ayşe Asuman Özdemir, tutuklu bulunduğu cezaevinden Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevine nakledildi. Ayşe Asuman Özdemir’in avukatı Zeki Hacıibrahimoğlu, soruşturma kapsamında tutuklanarak Gebze Cezaevi’ne konulan müvekkilinin, epilepsi ve siroz rahatsızlığı olduğunu söyledi. Özdemir’in, tutuklu bulunduğu cezaevinin, Adalet Bakanlığına yaptığı müracaat üzerine, tedavisinin daha iyi yapılması için önceki gün akşam saatlerinde Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevine nakledildiğini söyleyen avukat Hacıibrahimoğlu, “Müvekkilinin 56 yaşında olduğunu ve sağlığının ciddi derecede bozulduğunu ve tedavisi için biran önce tahliye edilmesi gerektiğini” kaydetti. Hacıibrahimoğlu, “İnsanın yaşama hakkı, cezaevinde de olsa, suçu sabit de olsa kendisine verilmelidir. Gerekirse hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulsun” dedi. (AA)
BASINDA OKKIR
RADİKAL/ Türker ALKAN
Ergenekon soruşturması nedeniyle tutuklanan Kuddusi Okkır’ın bir yıldır tutukluyken akciğer kanseri olması ve ölmesi gerçekten çarpıcı bir olay. Dün bu konuya değinmiş ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün bir sözünü eleştirmiştim. Zaman gazetesinde çıkan sözlerine göre, Üskül, “Okkır’ın ölümünde insan hakları ihlali yok” demiş. Bunu eleştirmiştim. Yalnız ben değil, pek çok başka köşe yazarı da bu sözleri eleştirdi. Dün Zafer Üskül aradı ve “Ben ’İnsan hakları ihlali yoktur’demedim” diyerek haberi yalanladı ve “Eldeki bilgilere göre, yargıda izlenen işlem açısından insan hakları ihlali olmayabileceğini, ama bu konudaki çalışmanın sürdüğünü belirttim” dedi. Bunlar açık ölçülerdir. Şimdiye kadar tutuklamanın cezaya dönüştüğü pek çok acı olayla karşılaştık. Bundan sonra benzer durumlarla karşılaşmamak için gerekenleri yapmakta yarar var.
*****
Okkır’ı sordum
beni suçladılar!
İnsan Hakları Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin, göz göre göre ölen Kuddusi Okkır için komisyonu suçladı: Bana, ’Ergenekoncu musun, onları mı savunuyorsun?’ dediler!
Okkır’ı sordum Ergenekoncu dediler
İnsan Hakları Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin, Okkır ilgili olarak komisyonun görevini yerine getirmediğini belirtti.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun CHP’li üyelerinden Ahmet Ersin, “İnsan hakları ihlallerini incelemesi gereken komisyon görevini yerine getirmedi. Başvurularıma karşın konu gündeme alınmadı. ’Ergenekoncu musun, onları mı savunuyorsun’diyerek geçiştirdiler” diyerek suçlamalarda bulundu. Ahmet Ersin, konuyu yazılı ve sözlü olarak gündeme getirmesine karşın komisyon gündemine alınmadığını bildirdi. Ersin, bu konuda şunları söyledi: “Bu konu sonunda AİHM’ye gidebilir ve Türkiye çok ciddi bir tazminata mahkûm olabilir. Çok açık bir yaşam hakkı ihlali var. Sadece Kuddusi Okkır değil, 13 aydır içeride tutulan ve iddianamesi hazırlanmayan kişiler de beraat ederlerse AİHM yolunu tutacaklar ve tazminat hakları doğacak. Bu tazminatlardan kim sorumlu olacak?” Önceki gün Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’le görüşten Sabriye Okkır, görüşmelerinin sonuçlarıyla ilgili olarak, “Süreç başladı. Adalet Bakanı, 2 müfettiş görevlendirdi. Peşin bir şey söylemek istemiyorum” demişti.
Halk ‘rövanş’
diye bakıyor
Bİnlerce kişiyle yapılan bir kamuoyu araştırması, vatandaşların Ergenekon soruşturmasını, “AKP’ye açılan kapatma davasının rövanşı” olarak gördüğünü ortaya koydu.
Ergenekon davası kapatmanın rövanşı
Yapılan bir araştırma, ’Ergenekon soruşturmasını’ vatandaşların kapatma davasının rövanşı olarak gördüğünü ortaya çıkardı
Polıtıcal Researcher strateji geliştirme şirketi tarafından yapılan bir araştırma, ’Ergenekon soruşturmasını’vatandaşların AKP’ye açılan kapatma davasının rövanşı olarak gördüğünü ve AKP’nin yargıya baskı yaptığına inanıldığını ortaya koydu. Haziran sonu ve Temmuz ayının ilk haftasını kapsayan araştırma, 32 ilde 2 bin 868 kişi ile görüşülerek yapıldı.
AKP yargıya
baskı yapıyor
Araştırmaya göre halk, AKP’nin yargıya baskı yaptığına, Ergenekon’un ise kapatma davasına karşı açılan bir rövanş olduğuna inanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 40.8’i kapatma davasının ’Ergenekon’un bir rövanşı olduğunu savunurken, Ergenekon’un, kapatma davasının bir rövanşı olduğuna inananların oranı ise yüzde 42.7. Ergenekon’un, kapatma davasının bir rövanşı olduğuna inanmayanların oranı ise sadece yüzde 29.4. Araştırmaya göre, AKP’nin muhalif isimleri sindirme çabasında olduğuna inananların oranı yüzde 41.9 olurken, inanmayanların oranı ise yüzde 35.56 oldu. ’Ergenekon’un terörist bir yapılanma olduğuna inananların oranı yüzde 26.7’de kalırken, inanmayanların oranı ise yüzde 60.3 oldu. Yüzde 13’lük kesim ise fikri olmadığını açıkladı. AKP’nin yargıya baskı yaptığına inananların oranı da yüzde 43.4 olurken inanmayanların oranı ise yüzde 33.7’de kaldı.
Türkiye kötüye gidiyor
Araştırmada, Türkiye’nin şeriat düzenine doğru gittiğine inananların oranı yüzde 33.2 olurken inanmayanların oranı ise yüzde 50.6 oldu. Buna karşın Türkiye’de şeriat tehlikesi olmadığına inananların oranı ise sadece yüzde 38.9’da kaldı. Yüzde 32.8 böyle bir tehlikenin olduğuna inandığını belirtirken, yüzde 28.3 ise fikir beyan etmedi. Araştırmaya katılanların yüzde 20.1’i Türkiye’nin her geçen gün daha iyiye gittiğini belirtirken, yüzde 63’ü ise iyiye gitmediğini açıkladı. Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleştiğine inananların oranı ise yüzde 54.3 oldu. (ANKA)
12/07/2008 22:14 349 defa okundu (YENİÇAĞ GAZETESİ.COMDAN ALINMIŞTIR)
BİR YORUMDA BENDEN GELSİN(Yahu şu bizim insan hakları masalını diline dolamış olan zerzavat sürüsü nerede doğrusu merak etmekteyim,adalette bir kavram vardır kişi mahkemede suçu sabit olduğu ispatlanana kadar suçsuzdur diye,suçluda olabilir ama insaniyet gereği tedavisi yapılıp sonra yeniden yargı karşısına çıkarılması gerekmezmi kişinin .insan olmanın insana insanca değer vermenin gereklerini yapmak lazımdır .yoksa bu bana muhalefet ediyor öyleyse bu benim düşmanımdır mantığının insanlıkla bir ilişkisi olamaz nedeni ise ya benim gibi düşünürsün yada sen teröristsin mantığını doğururki, bu mantıkta abd başkanı buşoğlu buşa aittirki o zaman ,insan insanlıktan çıkar ve hayvanlardanda daha aşağı bir hal alırki bunuda ırakta gözlemlemekteyiz. bu şekilde hal ve davranışlar topluma hizmet emez aksinre toplumu bölmeye parçalamaya çalışan hain devletlere ve işbirlikçilerine hizmet eder.ben kişi suçludur veya suçsuzdur mantığı ile bakmıyorum olaya, insan insandır insana insanca muamele yapılmalıdır görüşündeyim.BEN TÜRKİYEYİ VE İÇİNDE YAŞAYAN TÜM HALKIMIZI SEVİYORUM .BİROL ASLAN PİRAHMETLİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder