14 Mart 2008 Cuma

TOROSLARDA İKİ KASTAMONU'LU (fıkra)

Toroslarda iki Kastamonu'lu
----------------------------

Hüseyin ile Mustafa Adana'ya Kastamonu'dan yük alırlar. Toroslara vardıklarında mola verirler, yemekte alkolü fazla kaçırırlar. Bu onların Akdeniz yöresine ilk seyahatleridir.

Torosları inmeye başladıklarında Mısdafa Seyine telaşlı bir şekilde :

La Seyin çek sağa bas firene.

La Mısdafa noldu? Lesdikmi patladı?

Yo lan dur deyon sana.. Dur la...

Hüseyin kamyonu yolun sağına çeker ve durur. Mustafa'ya tekrar sorar :

Noldu la..

(Mısdafa pamuk tarlalarını göstererek) Görmeyomusun la.. Gar yağmış.. Zencirleri vuralım hemen.

Mustafa ile Hüseyin hemen patinaj zincirlerini takıp yola devam ederler.

Biraz yol aldıktan sonra trafik polisi bunları durdurur ve sorar :

Beyler bu ne vaziyet? Nereye böyle?

Hüseyin ciddi ve sert bir şekilde cevap verir :

Bi de bize nereye deye soruyosun. Torosları inene gada anam ağladı. Heryer yıldır yıldır buz.

Bu sıra söze Mustafa girer :

La seyin, laf anadacayın deye uğraşma. Polis garı görmemüşdü ki. Ne ana bizim çektüğümüz sıkıntudan, varıve varıve biz yolumuza gidelim.

(Bu fıkra kastamonu'luyazar TURHAN YILMAZ tarafından derlenmiştir.)

(BİROL ASLAN /PİRAHMETLİ KÖYÜ /TAŞKÖPRÜ /KASTAMONU )




Başçavuş Albayı tutuklayacakmış
--------------------------------


Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.





Kategori: FIKRALAR | Yorum (1) Kalıcı Bağlantı

9/5/2007
Etmezsen etme
Etmezsen etme



Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."






Kategori: FIKRALAR | Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

« Önceki
Sonraki »

Hiç yorum yok: