TEMELİN SIRRI (FIKRA)

taka kaptanı Temel reis yıllardır her sabah kasasını açar ve çıkardığı bir kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış.sonra onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarlarıyla dikkatle kilitlermiş .Tayfa merak içindeymiş,define haritası falan zannediyorlarmış.bir gün temel reis ölmüş .anahtarı koynundan alıp sararmış kağıdı çıkarmışlar .şöyle yazıyormuş":sancak sağ,iskele sol!"(Birol Aslan .pirahmetli köyü.Taşköprü. Kastamonu)

KULAK (FIKRA)

Bizim marangoz temel ,ahşap bir binanın restorasyonunda çalışmaktadır.elinde testere ile ikinci katın iskelesinde çalışırken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydırarak bir anda yanlışlıkla kulağını keser.Kulakda aşağıya düşer .kulağını görmek ümidi ile aşağıya bakar ve orada çalışan işçilere seslenir:hey beyler aşağıda bir kulak gördünüzmü?şaşkın işçiler şöyle bir etraflarına bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel,e gösterirler :"bumu?"Temel aşağı doğru eğilip gözlerini kısar :"yok yav benimkinin arkasında kalem olacaktu."Birol Aslan.Pirahmetli köyü.Taşköprü .Kastamonu)

YASSI TAVUK(FIKRA)

Karadenizi gezen bir adam ,yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş.Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en azından parasını vermek istemiş .Almış tavuğu eline ve hemen oradaki köye gitmiş .Elindeki tavukla kahveden içeri girmiş ve:-afedersiniz ;ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim .sahibini arıyorum ,en azından parasını vereyim diye.Acaba bu tavuğun sahibi kim? Bunun üzerine hep beraber tavuğa bakan lazlar :-hemşerim sen yanluş geldun haçan pizum köyde yassı tavuk bulunmaz da...(Birol Aslan.pirahmetli köyü.Taşköprü.Kastamonu)

AKIL HASTANESİ(FIKRA)

Akıl hastanesinde bir gün ,bir hasata hastabakıcıyı yanına çağırır."bana 5 şişe kola getir" der.Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya 5 tokat atar,al işte kolalarını der.Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, hasta bakıcıyı tekrar yanına çağırır .bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar.Bakıcı ne oluyor? der.Hasta cevap veriri "şieleri getirdim abi".(Birol Aslan.Pirahmetli köyü.Taşköprü.Kastamonu)

dediği dedik(fıkra)

Temel ile cemal tuttukları balığın dişimi yoksa erkekmi olduğu konsunda iddialaşmış.Temel çözüm önermiş.-Yüzbaşıya soralım.-o ne pilir peki?.-ama deduğu dediktur.

üç dil(fıkra)

Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar.Turist ingilizce,almanca,fransızca sorar amabizim lazlar anlamaz...-ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti,der temel,Dursun :-ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor ama yine derdini anlatamıyo..(birol aslan.pirahmetli köyü,Taşköprü ,Kastamonu)

SAHİPSİZ(Fıkra)

argıç otomobil çalmak suçundan karşısına getirilen Temel,esordu:-otomobil çalmışsın bunun neden yaptığını söylermisin?-Temel:sahibi yok sanmıştum...peki sahibi olmadığı kanısına nerden vardın?Temel:-Mezarluğun önüne parketmiştu da....(birol aslan .pirahmetli köyü,Taşköprü Kastamonu)

PAÇA(Fıkra)

adamın biri karadeni,i geçerken bir bakmış bir köydebütün koyunlar üç bacaklı.Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar böyle diye .bunun üzerine çoban:-canımız her paça istediğnde koca koyunu kesecek değildik herhalde.....(birol aslan pirahmetli köyü Taşköprü, Kastamonu)

PATATES (fıkra)

FBIgizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş.Ve her gün üç kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış.Seçimlerin 3. günü Temelde katılmış .Yanında bir ingiliz ve bir amerikalı varmış .bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler,içeride sadece bir çuvalın bulunduğu boş bir odaya sokmuşlar ve gizlenmelerini söylemişler.İlk önce ingiliz girmiş .5 dakika sonra odaya giren bir yetkili gitmiş .içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış .hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş:"miyav,miyav" ingilize testi başarı ile geçtiği söylenip amerikalıyı koymuşlar odaya .Amerikalıda aynı çuvala saklanmış.biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmımş.çuvalın içinden :"hav ,hav" diye ses gelmiş.amerikalıyıda tebrik edip Temeli odaya koymuşlar .5 dakika sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış.Ama ses yok .bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş:"patatess". (BİROL ASLAN ,PİRAHMETLİ KÖYÜ,TAŞKÖPRÜ,KASTAMONU)

ORUÇLUYUM (FIKRA)

Tilki ormanda gezinirken ağaca asılı bir but görmüş .Tam alacakken altındaki tuzağı farketmiş ve beklemeye başlamış.Osırada yanına kurt gelmiş ve sormuş .-Neden yemiyorsun? -oruçluyum.Bunun üzerine kurt buta saldırmış ve kapana yakalanmış .Tilkide butu alıp yemeye başlamış .Kurt,sinirle çıkışmış tilkiye :hani oruçluydun .- şimdi top atıldı duymadınmı. (BİROLASLAN PİRAHMETLİ KÖYÜ ,TAŞKÖPRÜ KASTAMONU)

ORMANIN KRALI (Fıkra)

Bir gün aslanın birinin canı sıkılmış,şöyle bir ormanı gezeyim ,tebaamla biraz eğleneyim demiş.ormanda gezerken bir deve kuşu görmüş,hemen devekuşunu boynundan yakalamış,öteki pençesiyle "şak,şak "diye üç tokat atmışhayvana .sonradaşöyle demiş :kim bu ormanın kralı?Devekuşu ürkekçe:sensin aslan abi,demiş.Tabi benim , demiş aslan ve 1şak şak diye üç tokat daha atmış fırlarmış hayvanı.derken aslanın karşısına bir kurt çıkmış ,tutmuş kurdu boynundan ;şak,şak diye atmış tokadı ,"söyle "demiş "kim bu ormanın kralı",kutda ürkek ürkek:sensin aslan abi deiş,aslanda tabi benim demiş...şak şak diye üç tokat daha atmış fırlatmış bi kenara.Derken bu defa aslanın karşısına bir fil çıkmış ,tam tırsık tırsık kenardan sıyırtacağı sırada ,kurtla devekuşu gelip bu ormanın kralı sen değilmisin aslan ab ikoş yakala şu hayvanı demişler.Bu gazı yiyen aslan koşmuş tutmuş fili "şak şak" diye patlatmış tokadı ve hemen sormuş söyle:kim bu ormanın kralı ?filin kafası bir atmış ,tutmuş hortumuyla bunu pat, pat diye üç kere yere çarpıp fırlatmış atmış...aslan yerden zorlukla kalkıp elleriyle üstünü silkelerken file dönmüş ve şöyle demiş "Bilmiyorsan bilmiyorum de kardeşim " ... ne vuruyorsun.(BirolAslan PİRAHMETLİ KÖYÜ TAŞKÖPRÜ KASTAMONU)

TEK ASKER (fıkra)

mANEVRA VARMIŞ .TEMEL ELDE TÜFEK YERDE YATIYORMUŞ.kOMUTAN GELP SORMUŞ :DÜŞMAN ÖNDEN GELİRSE NE YAPARSIN TEMEL?tEMEL CEVAPLAMIŞ:ŞU YANDAN ,BU YANDAN,ARKADAN GELİRSE DİYE TEKRAR SORMUŞ KOMUTAN .TEMEL BUNLARIDA CEVAPLAMIŞ.KOMUTAN EN SONUNDA :-YA DÜŞMAN TEPEDEN GELİRSE DEYİNCE .TEMEL DAYANAMAMIŞ VE HA PU MEMLEKETİN TEK ASKERU BEN MİYUM KOMİTANUM DAA:...(BİROL ASLAN PİRAHMETLİ KÖYÜ /TAŞKÖPRÜ/KASTAMONU)

ZEYBEK (FIKRA)

Bölgeler arası folklör yarışması düzenlenmiş.Finale ,karadeniz horon ekibiyle Ege zeybek ekipleri kalmış.ve yarışmayı zeybekler kazanmış.Karadenizliler duruma çok üzülmüş.Temel yenilginin nedenini açıklarken "biz oynarken çok acele ettik "demiş:-keşke bizde zeybekler gibi düşüne düşüne oynasaydık!(birol aslan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

BİRŞEY DEMEYİZ (fıkra)

Temel Ankara,dan Trabzon,a gelen konuğa etrafı gezdiriyor...Amerikalı konuk çevreyi dolaşırken bir yandanda Türkçe birkaç kelime öğrenmeya çalışıyor.Bir ağacın yanından geçerken Amarikalı Temel,e soruyor:-biz ingilizcede buna "tree"deriz ,siz ne dersiniz?Amerikalının sorularından bıkan Temel yanıt vermiş :-biz bişey demezuk,yanindan geçer gideruk...(birol aslan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

SU DERİNMİ (fıkra)

Temel ,dere kenarında oturmuş.Oradan jiple geçmekte olan bir adam suyun derin olup olmadığını sormuş.Temel derin değildir geçebilirsin demiş.Adamda Temel,e güvenerek suya jipiyle girmiş.jip bir anda sulara gömülmüş.kanter içinde sudan çıkan adam Temel,in yakasına yapışmış:-Hani su derin değildi ulan.Temel :abi vallahi benim suçum yok ,demin bir ördek geçiyordu su beline geliyordu.(birol aslan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

UTANSIN (ŞİİR)

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!ok at gitmezse ,hedefe varmayan mızrak utansın!Hey gidi küheylan koşmana bak sen !Çatlarsan ,doğuran kısrak utansın!Eski çınar şimdi noel ağacı;Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı,Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ileri varış dediğin,Geride ne vrsa bırak utansın!Ey binbir tane solmayan tek renk,Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!(Birol Aslan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

ŞANS TANIMIŞ (hitler)

Hitler ele geçirilen ingiliz ,fransız ve yahudi üç esire bir şans tanımak istemiş.."Size birer soru soracağım,bilirseniz sizi bırakacağım" demiş.ingilize sormuş:"Titanik kaç yılında battı?"İngiliz hemen cevap vermiş"1912".hitler ingilizi göndermiş.fransıza sormuş bu kez ,"Titanikde kaç kişi öldü?" fransız cevap vermiş "1050"."Tamam sende gidebilirsin" diye özgür bırakmış.Ve yahudiye dönmüş:"say lan ölenlerin isimlerini!"

SAVURGAN HÜKÜMET (FIKRA)

iki deli ,yağmurdan sonra kumaşı yırtık paslı bir şemsiye açtılar yolda gidiyorlardı.Birincisi,gökkuşağını gösterdi :bak bak ne güzel..!Öbür deli baktı ve birden sinirlendi;Hükümette böyle şeyler için para harcıyor da ,bizim gibi deliler için doğru dürüst bir hastane yaptırmıyorlar!cık cık cık.(birol alan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

DEFİNE (FIKRA)

Temel bir gün bir yerden define bulur, bulduğu hazineyi saklamak ister ve bir yere gömer.daha sonra bulabilmek içinde definey igömdüğü yere "Temel buraya hazine gömmemiştur"yazar,aradan günle rgeçer ve temel hazineyi almak için gömdüğü yere gider ve bıraktığı işareti görür fakat işaret değişmiştir."bu hazineyi Dursun almamiştur."(birol aslan pirahmetli köyü taşköprü kastamonu)

MÜHENDİS GETİRDİK (FIKRA)

Kayseri,nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor.Bunun içinde eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse ,orası genişletilip araba yoluna dönüştürülüyor...Köye gelmiş olan amerikalı barış gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar:-ne yapıyorsunuz böyle? ."Yol yapıyoruz."bu eşek niçin?."O ,yolun mühendisi Yola uygun geçeneği o gösterir.Barış gönüllüsü katıla katıla güler:-ya eşek bulamasaydınız?.-işte o zaman amerikadan mühendis getirirdik.!(birol aslan pirahmetli köyü taşköprü)

NEREYE BAKIYORLARMIŞ (FIKRA)

Ünlü psikiyatr Mazhar Osman bir gün tüm akıl hastalarının duvarda bir yere baktıklarını görmüş .Yanlarına gitmiş,kimse oralı değil,herkes aynı yere bakmaya devam ediyor.Hoca da bakar, ama bir şey göremez .Bakılan yerde kocaman bir delik vardır.Hastalara sorar,"Nereye bakıyorsunuz öyle?Ben baktım birşey göremedim."Hastalardan biri ,"hocam ,biz bir saattir bakıyoruzda birşey göremedik,sen öyle bir bakmayla ne göreceksin!"diye yanıtlar.(birol aslan pirahmetli köyüblogcu.com)TAŞKÖPRÜ KASTAMONU

NİŞAN YÜZÜĞÜ

Rebeka ,parmağındaki nişan yüzüğünü çıkarıp nişanlısına uzattı: "Artık seni sevmiyorum Salamon .Ayrılalım." "Peki kimi seviyorsun?""moizi.."Ya...nerede şimdi o kereta ?"Rebeka ağlayarak Salamon,un ellerine sarıldı:"Sakin ona bir şey yapma !...""Yapacayim""Yapma salamon...""Yapacayim rebeka..." "Neyapacaksin?Üldürecekmisin ?"Yok be kuzum bu nişan yuzüğini satacayim."(birol aslan pirahmetli köyü)

NEDEN KORKTUN?

Bir gün taksiye binen bir müşteri şöföre birşey sormak için hafifçe omzuna dokunur.Şöför bir çığlık atıp,direksyonun kontrolünü kaybeder ,bir otobüüse çarpmak üzereyken direksiyonu kırar ,kaldırıma çıkıp,bir vitrin önünde arabayı durdurur.Arkaya dönüp müşteriye:-Bir daha bunu yapmayın!diye bağırır.Müşteri ise sakinlikle bir ufacık hareketin onu bu kadar korkutup sıçratacağını düşünmediğini söyler.Bu arada kendini itoparlamış olan şöför:haklısınız,aslında sizin kabahatiniz yok, der,bugün benim ilk taksi şöförlüğüm,25 senedir cenaze arabası şöförüydüm....birol aslan.

KUŞ SANDIM

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti.Mehmet gel,Mehmet git,şunu yap,bunu yapma vs...,evde kimsenin bulunmadığı bir sırada.Evin emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgulgörünüyordu.İçerden MEHMED diyen sesi duyunca fırladı koştu:Buyur, dedi ama arkası gelmedi.Tekrar işine daldı .bir zaman sonra tekrar çağrıldı.şaşırmıştı.Odada bu emri beklemeye karar verdi.papağana gözü takılkıldığı anda papağan "MEHMED"diye çağırmasınmı!Derhal hazırol vaziyetine geçerek :-Buyur komutanım,dedi.Kusura bakma seni kuş sandımdı.

SİZ KARIŞMAYIN (FIKRA)

Hocanın ahırdan kaçan buzağısı,bahçenin altını üstüne getirmiş.hocanın diktiği sebzeleri ezmiş.Hoca kızmış ,ahırdaki öküzü dövmeye başlamış.görenler:'Hoca!öküzün ne suçu varki dövüyorsun?demişler.'Hoca 'siz karışmayın!demiş;bütün kabahat öküzde ....Doğru dürüst terbiye verseydi,buzağı bu işleri yaparmıydı hiç?...(BİROL ASLAN.PİRAHMETLİ KÖYÜ.TAŞKÖPRÜ.KASTAMONU)

İNGİLİZCE ÇAY (FIKRA)

Temel ingilterede oteldeymiş .oda servisine açıp:"tu ti tu tu tu"demiş. oteldekiler teleşa kapılmış bu mesajı çözmek için oraya buraya haber salmışlar...Sonunda konsolasluktan bir çevirmen bulmuşlar ve Temel,in ne dediği anlaşılmış:"2çay 222ye". (BİROL ASLAN.PİRAHMETLİ KÖYÜ.TAŞKÖPRÜ.KASTAMONU)

şırnak

burası şırnak gülüm günü gününden kara, bir sana hasretim birde gelmeyen bahara. birol aslan

KAHRAMANLIK

Kahramanlık yalnız bir yükseliş demektir , Nede yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir. Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir, Kahramanklık saldırıp bir daha geri dönmemektir